İSTANBUL/ADALAR
İstanbul'un sessiz sakin ve yaza daha uygun olan yerlerinden biri de Adalar. Marmara Denizi'nde yer alan 9 adet ada var. Büyükada, Sedefadası,Burgazada,Kınalıada ve Heybeliada da düzenli bir yerleşim var diğer adalarda ise genelde mevsimlik yerleşimler söz konusu. Bu dokuz adaya aynı zamanda Prens Adaları da deniyor.Bunun sebebi adaların prenslere ait olması veya prenslerin burada yaşamasıyla alakalı değil tabi.Roma İmparatorluğu döneminde prenslerin ve prenseslerin bu adalara sürgün edilip manastırlara hapsedilmesi nedeniyle Bizanslılar buralara Prens Adaları demiş.Vaktiniz varsa tüm bu adaları gezmenizi tavsiye ederim.Ancak biz bu yazımızda sadece birkaçından bahsedeceğiz.
1)BÜYÜKADA:
Adaya ulaşım için Bostancı Sahilden vapura binebilirsiniz.
Vapur ücreti 5 lira civarında. Adaya geçmek yaklaşık 20-30 dk arasındadır.Vapurdan adaya indiğinizde adanın simgesi haline gelen saat kulesiyle karşılaşacaksınız. Sokağın iki tarafında restoranlar ve hediyelik eşya dükkanları yer almaktadır.
Adanın simgesi haline gelen bu saat kulesinin fotoğrafını çektikten sonra kahvaltı etmek için fiyat sorduk. Ancak malum turizm bölgesi ve fiyatlarda biraz uçuk. O yüzden ilk gördüğünüz yere oturmayın derim. Adada dolaşmak için bisiklet tercih edebilirsiniz çünkü burada motorlu taşıtlara pek izin verilmemektedir. İsterseniz yürüyerek de gezebilirsiniz ki bu çok güzel bir deneyim olur çünkü her sokağı ayrı güzel bir yer. Adada halk plajları mevcut isteyen buralarda vakit geçirebilir.Gezmek isteyenlerin ise mutlaka gitmesi gereken ilk yer Aya Yorgi Kilisesi.
Aya Yorgi Kilisesi ulaşılması zor bir yer. Sizi oraya götürecek bir taşıt yok ve baya yokuş çıkmanız gerekmekte. Ancak yokuşu çıktığınızda etkileneceğinize eminim. Burası Hristiyanların hac noktalarında birisi ve bu sebeple yüzyıllardır önemini kaybetmemiş. Ayrıca dileklerin gerçekleştiği yer olarak anılıyor. Bu nedenle etrafında dilek ağaçları ve bir de dilek kutusu bulunmakta. Burada dilek dileyip çıkarken bir anahtar veya çan alanların dilekleri gerçekleşirse bu eşyaları kiliseye geri getirmek zorundalar. İçeri girdiğinizde pek çok resimle karşılaşacaksınız. Bunların açıklaması da kataloglarda yer alıyor. İçeride fotoğraf çekmek ise yasak.
Adada ilgi çeken binalardan birisi kesinlikle.Otel olarak kullanılıyor.
Adalara özgülenen görsellerden biri kesin bu olmalı çünkü her tarafında pembe mor çiçekler bulunuyor.
Son olarak adadaki tüm dükkanlarda bu çiçekli taçlardan satılıyor ve bayıldım. Fiyatı da gayet uygun 10 tl civarında.
2) HEYBELİADA:
Büyükada'dan Heybeliada'ya direkt giden bir vapuru kullanarak Heybeliada'ya geçebilirsiniz. Heybeliada'ya geldiğinizde karşınızda sizi ihtişamlı beyaz bir bina karşılıyor. Burası Heybeliada Deniz Lisesi.
2016 yılında diğer deniz liseleriyle birlikte kapatılmış ve eğitime son verilmiştir. Fakat bu tarihi bina ziyaretçilere açıktır.
Heybeliada da gezimize Ruhban Okulu ile devam etmeye karar verdik. Ruhban okulu da tıpkı Aya Yorgi gibi tepelerde ve yokuş çıkmanız gerekecek.
Dini eğitim vermek amacıyla kurulmuştur ama kilise olarak da kullanılmıştır. İçeride sınıfları gezebilirsiniz.
Hristiyanların içeride mum diktikleri bir kısım da bulunuyor.
Gezilecek diğer bir yer ise İsmet İnönü'nün evi.
1924 yılında İsmet İnönü rahatsızlanınca istirahat etmek için bu evde kalırlar.
Daha sonra evi satın alırlar.
Günümüzde müze olarak gezilen bu evdeki eşyalar o dönem İnönü ailesi tarafından kullanılan
eşyaların restore edilmiş halidir. Son durağımız burası olsa da siz vaktiniz varsa daha pek çok yeri gezebilirsiniz. Ayios Nikolaos Kilisesi,Bey Yaakov sinagogu ve Hüseyin Rahmi Gürpınar evi de gezilmesi gereken yerler arasındadır lakin bizim vaktimiz yetmedi.
ÖNEMLİ NOT: LÜTFEN FAYTONA BİNMEYİN. FAYTONDA ÇALIŞAN ATLARIN ÖMRÜ KISALIYOR VE SADECE 2 YIL YAŞAYABİLİYORLAR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder